30 Ekim 2016 Pazar

Casus (Paulo Coelho)

Uzun bir aradan sonra, Paulo Coelho'nun Casus kitabıyla blog'a geri dönüş yaptım :)
Kitap beni al, beni al diye heryerde karşıma çıkıyordu. Buna metrobüs duraklarındaki billboardlar da dahil :) Normalde reklamı çok yapılan kitaplara ön yargı ile yaklaşırım ama yazarın Simyacı kitabını çok beğendiğimi hatırlayınca, neden olmasın dedim. Ayrıca internetteki kitap alışveriş sitelerindeki yorumlarda olumlu yöndeydi.
Casus, 20. yy başlarında casuslukla suçlanarak idama mahkum edilen Mata Hari' i konu alıyor.  Mata Hari ile avukatı arasındaki yazışmalardan yola çıkarak yazılmış gerçeğe dayanan bir roman Casus.
Kitap, Mata Hari'nin idam edilişi ile başlıyor. Üstelik infaz anını gösteren bir resim de paylaşmış yazar. Yani oldukça dramatik bir son ile başladığını söyleyebiliriz kitabın. Dolayısıyla daha kitabın başından güzel bir merak uyandırmış yazar. Kimmiş bu kadın, ne yapmış, neler yaşamış ki sonu böyle hazin bir şekilde bitmiş merak ediyorsunuz.
Kitap genel olarak akıcı bir üsluba sahip. Bunun yanı sıra, Mata Hari'nin sıradışı ve günümüz için bile fazlaca özgür olan hayat tarzı da okuyucaya merak uyandıran unsurlardan. Ancak yazar, Mata Hari'nin hayatının bazı kısımlarını hızlıca geçmiş gibi bir hissede kapılıyorsunuz okurken; mesela paris-lahey-paris üçgeninde geçen bir yılı aşkın zamanı sadece bir kaç sayfaya sığdırmış. Aynı şekilde tek aşkı olduğunu söylediği Rus asker ise sadece bir kaç cümlede geçiyor. Bu yüzdende sanki yazar kitabın başlarında daha cömert davranmış, sonlarına doğru ise bir an önce kitabı bitirmek için acele ediyormuş gibi bir izlenime kapılıyorsunuz. Oysa ki kahramanımız o kadar ilginç bir karekter ki yazarın daha çok anlatacak şeyi olmalıydı diye düşünüyorum.
Sonuç olarak, kitabı genel anlamda beğendim. Ama bunda kitabın konusunun daha doğrusu Mata Hari'nin hayatının sıradışılığının etkili olduğunu söylemeliyim. Demek istediğim eğer gerçek bir insanın hayatına dayanan bir roman değil de tamamen kurgu bir roman olsaydı, o zaman da kitabı beğenir miydim bilemiyorum. Yine de eğer vaktiniz varsa 1-2 günde rahatlıkla bitirebileceğiniz; her zaman sahnenin ışıklarını arayan, sıradanlığa tahammülü olmayan, fazlasıyla özgür, lüks ve zevklerinden taviz vermemek için hayatına mal olacak tehlikelere dahi atılmaktan çekinmeyen bir kadını anlatan ilginç bir roman!

İyi Okumalar ! * * *