D&R
de dolaşırken, orta reyonda yer alan 5 tl lik kitapların arasında gördüm Bir
Şehri Yok Etmeyi. Mesleki açıdan hemen ilgimi çekti kitabın başlığı. Fiyatı da
çok uygun olunca düşünmeden aldım.
İyi
ki almışım. İstanbul’daki inşaat sektörünün yükselişini ve rant olaylarını çok
güzel ve anlaşılır bir şekilde anlatmış yazar. Zaten kısmen bilgim ve fikrimin
olduğu bir konu da daha düzgün bir şekilde aydınlanmamı sağladı kitap. Üstelik
sıkılmadan okuyorsunuz. Bu şekilde düşünmemde, mesleki olarak konunun beni
yakından ilgilendiriyor olması etkili olabilir ancak herkesin okuması gereken
bir kitap olduğunu düşünüyorum, özellikle de İstanbul sakinlerinin.
İstanbul
da yaşayanlar zaten biliyor, gün geçtikçe hem insan kalabalığı hem de inşaat
kalabalığı artan bir şehirde yaşıyoruz. Nüfus artıyor, inşaatlar artıyor ancak
yaşam kalitemiz düşüyor. Çünkü nefes alabileceğimiz alanlarımız çok az yada
bulunduğu semtteki nüfusu karşılamayacak nitelikte. Öte yandan, İstanbul’u
İstanbul yapan tarihi dokusunu bırakın korumayı, kentin tarihi siluetini yok
etmek için ayrı bir çaba içindeler. Peki, Afet Yasasına dayanarak yapılan
kentsel dönüşüm, neden deprem riski çok yüksek olan yerlerde değil de (mesela
Avcılar), konum itibari ile rantı çok yüksek yerlerde gerçekleşiyor? Gerçekten
kentsel dönüşüm ile asıl hedeflenen ne? Tarihi yarım adayı ve İstanbul’un
tarihsel açıdan önemli mahallelerini restore ederek korumak varken, kötü bir
taklitçilik örneği ile fırını bakkalı bile olmayan sitelerden oluşan yapay Osmanlı
Mahallelerine dönüştürmek daha mı güzel? İnsanların tapulu binalarını yok
pahasına alıp, onları şehrin dışına sürüp, eski yaşadıkları mahallelere
rüyalarında bile göremeyecekleri fiyatlara satılan rezidanslar dikmek ne
zamandan beri kentsel dönüşüm olarak adlandırılıyor?
Kısacası, yukarıda sorduğum ve daha bir çok soruya
Bir Şehri Yok Etmek-İstanbul’da Kazanmak yada Kaybetmek ile cevap
bulabilirsiniz. İstanbul’un planlama yada daha doğrusu planlama-MA tarihini de
uzmanların ağzından çok güzel anlatmış yazar. Velhasıl okuduğunuz özetle
İstanbul’u nasıl heba ettiğimizin öyküsü. Dolayısıyla okuduklarınızın ve
öğrendiklerinizin sinirinizi bozacağı da garanti! İstanbul hakkında rahatsız
edici gerçekler için buyurun okumaya!
İyi okumalar! * * * *