27 Ekim 2017 Cuma

Geliş (Ted Chiang)


Bence kitaplardan uyarlama filmlerin en iyi tarafı, beni o kitap ile tanıştırmaları :) Mesela Harry Potter yada Açlık Oyunları ile serinin ilk kitabı filme uyarlandığında tanıştım; filmlerini çok beğenince de koşa koşa kitaplarını almış, serinin kalan kitaplarını ise önce okuyup sonra filmlerini izlemiştim.

Tabi önce filmi izleyip sonra kitabı okumanın kötü tarafı da yok değil; filmi izleyip romandaki karakterleri görsel olarak gördüğünüz için hayal gücünüze pek iş düşmüyor, roman boyunca size hep filmdeki oyuncular eşlik ediyor. Peki ben bu konuyu neden açtım :) Çünkü geçen günlerde Dennis Villeneuve'nin yönettiği Arrival (Geliş) filmini izledim. Filmi çok beğendiğimden bunun bir kitaptan uyarlama olduğunu duyar duymaz internette araştırmaya başladım. Tabi ki bulmak zor olmadı çünkü artık filmin afişini kitap kapağı olarak kullanmak son moda pazarlama taktiklerinden :) Ancak Arrival filminin afişini kitap kapağı olarak kullanıp birde kapağa "Geliş" yazmak oldukça yanıltıcı olmuş çünkü kitabın ilk sayfasını çevirdiğinizde bunun bir roman değil, Ted Chiang'ın Hayatının Hikayeleri ve Diğer Hikayeler öykü kitabı olduğunu fark ediyorsunuz. Arrival filmi ise kitapta yer alan "Hayatının Hikayesi" öyküsünden bir uyarlama...Ne kadar roman olmadığı için birazcık hayal kırıklığına uğrasamda, bu türde hiç öykü kitabı okumamıştım o yüzden ilginç olabilir diye düşünerek bir heves başladım:)
İlk hikaye, cennette ulaşmak için gök kubbeye doğru fersah fersah dikilen bir kuleyi,
İkinci hikaye, tedavi amaçlı uygulanan bir hormonun hastanın zekasını ileri düzeyde arttırmasını,
Üçüncü hikaye, matematiğin gerçek olmadığını ispatlayan matematik tutkunu bir profesörü,
Dördüncü hikaye, uzaylılar ile iletişime geçen bir dil bilimciyi anlatıyor ki bu hikaye aynı zamanda Arrival filminin esin kaynağı olan hikayeyi anlatıyor...
...

Kitap 10 adet hikayeden oluşuyor ancak ben hepsini okuyamadım. Çünkü kitabı okurken çok sıkıldığımdan dolayı ara vermek istedim ve başka kitaplar okumaya başladım.
Hikayeler kesinlikle sıradan değil, ilgi çekici ancak anlaşılması zor. Demek istediğim bir noktada ansiklopedi ya da biyoloji kitabı ya da ispatlarla dolu bir matematik kitabı okuyormuş izlenimine kapılıyorsunuz. Hikayelerin gerçekçi olması için teknik konulara çok değinilmiş olması kötü birşey değil ancak okuyucu için bu basite indirgenmemiş. Bu da kitabı okurken sıkılmanıza neden olabiliyor, en azından benim için öyle oldu :) Yine de daha önce okuduğum öykü kitaplarından çok farklıydı; benim için güzel bir deneyim oldu diye düşünüyorum, bu nedenle en kısa zamanda da kitabın geri kalanını okumayı planlıyorum :)
İyi okumalar :) * * *


Çevirmen: M. İhsan Tatari
Orjinal Adı: Stories Of Your Life And Others
Sayfa Sayısı: 288


23 Şubat 2017 Perşembe

Wool Serisi 1:Silo, Wool Serisi 2: Vardiya (Hugh Howey)

Yakın bir gelecekte yeryüzü zehirli gazlardan yaşanmaz haldedir. İnsanlar çok katlı yer altı silolarında yaşamaktadırlar ve artık yaşanmaz halde olan dünyayı sadece ekranlardan görmektedirler. Öyle ki, bu yeni düzende "idam cezası" yeryüzüne gönderilmektirYerin metrelerce altına kurulan bu yeni düzende, itaat en önemli şeydir; bazı şeyleri sorgulamak ise en tehlikeli... Ancak kimileri hiçbir soruya cevap bulamadıkları bu hayatın gerçekliğinden şüphe etmeye başlar...


Hugh Howey'in Wool serisinin ilk kitabı olan Silo'yu okuyalı hayli zaman oldu. Öyle ki, ikinci kitap olan Vardiya'ya başlamadan önce ilk kitaba geri dönüp hikayeyi hatırlamam gerekti. (Çok beğenerek okuduğum bir romandı en azından bunu hatırlıyorum :) ) Ben Silo'yu okurken henüz ikinci kitap daha Türkçeye çevrilmemişti, bu da araya baya zaman girmesine ve doğal olarak benim ilk romandaki bir çok şeyi unutmama sebep oldu. 
Serinin ilk kitabında ) Silo yaşantısı ile tanışıyoruz. Silo'nun ne olduğunu ve ne için inşa edildiğini yada dünyanın neden yaşanamaz bir hale geldiği gibi soruların cevaplarını ikinci kitaba saklayan yazar, serinin ilk romanında daha çok bize Silo'daki yaşamı ve düzeni anlatıyor. Ancak romandaki kahramanımız gibi bizde bu yeraltı yaşamının gerçekliğini sorguluyoruz. Romanın sonlarına doğru ise silo hakkında açığa çıkan bir takım gerçekler kafamızda daha fazla soru işareti bırakıyor...
İkinci roman olan Vardiya ile yazar bizi herşeyin başlangıcına götürüyor. Amerika yine Ortadoğu'da savaş halindedir. Ancak uzmanlar tüm savaşlardan daha tehlikeli olabilecek bir şey farketmiştir. O da insanların kanına karışmış ve saatli bomba gibi vaktinin gelmesini bekleyen nanolar. İşte Senatör Thurman'a göre bu yüzden savaş çoktan kaybedilmiştir; düşmanların keşfi kana karışan bu mikro makinelerle savaşmak imkansızdır. Ona göre dünyayı resetlemekten ve dünya düzenini sıfırdan kurmaktan başka çare yoktur. Kendisi gibi bu deli düşüncelere sahip bir kaç psikopat ile bunun planlarını yaparken, herşeyden habersiz mimar ve mühendisler olası bir nükleer sızıntı veya tehdit durumunda bölgede çalışan personeller tarafından kullanılmak üzere yeraltı yaşam alanları inşa ettiklerini zannetmektedir. Oysa ki bu Siloların kullanım amacı insanın kabuslarında bile karşısına çıkmayacak cinstendir. 
İkinci kitapta, serinin ilk kitabı gibi oldukça sürükleyici. Kafanızdaki sorularını cevaplarını, romanın kahramanı Donald ile keşfediyorsunuz; onun kafası daha çok karıştığında sizinki de karışıyor, bir şeyler keşfedip taşları yerine oturttuğunda sizde bir şeyleri çözmeye başlıyorsunuz. Ancak, kitabı genel olarak beğensem de, dünyanın sonunun gelmesine ilişkin kısımların iyi kurgulandığını düşünmüyorum. Yani koskoca evrenin sonunu getirmek, "gökten bombalar yağıyordu" dan daha fazlası olmalıydı; dünyanın kelimenin tam anlamıyla kökünü kurutuyorsanız, bunun hakkında anlatacak daha çok ve ayrıntılı şeyleriniz olmalı diye düşünüyorum :/ Belki yazar, henüz cevaplamadığı bu soruları serinin son kitabına bırakıyordur. Ancak bu konuda çok fazla umudum yok; çünkü serinin son kitabının daha çok "kurtuluş" üzerine olacağını düşünüyorum. Yine de, kitabı genel olarak beğendiğimi ve serinin son kitabının da Türkçeye çevrilmesini beklediğimi söyleyebilirim. Eğer sizde post apokaliptik ve bilim kurgu romanlarından hoşlanıyorsanız, önce Silo sonra da Vardiya kitabını tavsiye ederim ;)

İyi okumalar :) * * * *