22 Nisan 2015 Çarşamba

Biz (Yevgeni Zamyatin)

“1984” ü, “Cesur Yeni Dünya” yı, “Fahrenheit” ı okumak olur da, “Biz” i okumamak olur mu? 
Distopyaların atası da diyebileceğimiz Biz; otoriter “Tekdevlet” in örnek bir vatandaşı olan matematikçi D-503 ün günlüklerinden oluşuyor. Roman bize, matematiğin mutlaklığı üzerine kurulu, herşeyin 2+2=4 kesinliğinde olduğu otoriter bir devleti anlatıyor. Bu “Tekdevlet” te insanlar, sayılar ile isimlendiriliyorlar; günlük hayatlarını bir çizelgeye göre yaşıyorlar. Mesela, her gün çan ile aynı saatte uyanıp, aynı anda kahvaltı ediyorlar vb. Hangi günler, cinsel ihtiyaçlarını karşılayacakları bile çizelgelerine göre belirlenmiş durumda.
İşte böyle bir yerde, kahramanımız D-503, asi ve farklı İ (numarasını hatırlayamadım.) ile tanışıyor ve deyim yerindeyse ona kör kütük aşık oluyor. Ancak İ, D-503 ün aksine, asi, kural tanımayan bir sayı, otoriter “Tekdevlet” i sorguluyor. D-503, İ ile tanıştıktan sonra, o ne derse sorgusuz sualsiz yapmaya başlıyor ve istemeden de olsa, hatta bu konuda kendine kızsa bile, o da “Tekdevlet” in kurallarını çiğnemeye başlıyor. Ancak ne İ nin asi fikirleri ne de başka bir şeyden dolayı yapıyor bunu, D-503 ün tek derdi İ i görmek, onun yanında olmak. Yani, D-503 sadece kör kütük aşık, ve her ne yapıyorsa ne asiliğinden, ne de otoriter “Tekdevlet” ten memnun olmadığı için yapıyor. Aksine hala “Tekdevlet” e bağlı olduğu için de, İ i görmek ve onu memnun etmek için yaptıkları yüzünden içsel çelişkiye düşüyor.
Anlattıkları değil, ancak anlatım şeklinden dolayı, kitabın anlışılabilirliğinin düşük olduğunu düşünüyorum. Bunda herşeyi kafası karışık D-503 ten dinlememizde etkili. Evet, ortada otoriter bir “Tekdevlet”, ve ona karşı olan bir grup var. Ancak kahramanımızın tek derdi İ ve ona olan aşkı olduğu için, bu distopik dünya hakkındaki sorularımıza çokta cevap bulamıyoruz.
Açıkçası ben kitabı çokta beğenmedim (belki çeviri yüzünden yazara haksızlık ediyor da olabilirim.), hele daha önce hiç distopya okumadıysanız tavsiye etmiyorum. Ancak, bu kitabın 1920 de yazıldığı ve diğer distopya romanlarına öncülük ettiği düşünülürse, o çok beğenilen kült distopayaların belki de esin kaynağı olduğu için okunabilir diye düşünüyorum.



İyi okumalar ! :)   * * 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder