Ölü Reşat, Aslı
Tohumcu’nun okuduğum ilk romanı. Bu kitap için uzun bir masal desek daha doğru
olur herhalde. Gerek yazarın kullandığı duyulan geçmiş zaman kipi (-mış, -miş),
gerek kitabın dili, gerekse kurduğu uzun uzuuun cümleler insanda masal
okuyormuş izlenimi bırakıyor. Benim masal okumak ile ilgili bir derdim yok;
severekte okuyabilirim lakin yazarın kurduğu o uzun uzun cümleler, daha kitabın
başında kitaba olan ilgimi azalttı. Şöyle söyleyeyim; kitaptaki en kısa cümle
bile, 2- 3 cümlenin birleşmesiyle oluşuyor nerdeyse. Öyle ki, 4-5 cümle bir
araya gelerek kitaptaki uzun bir paragrafı oluşturabiliyor. Bu da bana kalırsa
kitabın anlaşılabilirliğini azaltmış en azından benim için :). Birçok cümleyi,
cümlenin öğelerine ayırarak okumam gerekte neredeyse. Abarttığımı
düşünebilirsiniz; bilemiyorum belki kitaba kendimi veremediğimden 160 sayfalık
bir günde bitebilecek bir kitap elimde süründü kaç gün. Sonuçta, hakkında
oldukça olumlu yorumlar var internette ve bende bu yorumlara dayanarak almıştım
kitabı.
Kitapla ilgili
söyleyeceğim bir şey daha var. O da, Allah ve meleklerin insan gibi
kişiselleştirilmesiydi. (Yani insani duygular ve davranışlar sergilemelerinden
bahsediyorum.) Bu da kitaptan soğumama neden olmadı dersem yalan olur.
Velhasıl, Aslı
Tohumcu’nun emeğine sağlık lakin ben kitabı beğenmedim.Ancak internetteki
yorumlara bakılırsa, beğeneni çok. Ayrıca, kitap dediğiniz şeyde zevk meselesi.
Benim beğenmediğim belki sizin hoşunuza gidebilir. O yüzden;
İyi okumalar ! * *
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder